1999'DA EN BÜYÜK DARBE

DEPREMDEN GELDİ

17 Ağustos depremi ile bölgede yer alan işyerlerinden pek çok üyemiz can ve mal kaybına uğradı. İlk günden itibaren tüm gücünü bölgeye seferber eden sendikamız, ulusal ve uluslararası yardımları anında üyelerimize ulaştırdı...

DEPREM BÖLGESİ ZİYARETLERİMİZ ARALIKSIZ SÜRÜYOR.

Yönetim Kurulumuzca görevlendirilen merkez yöneticilerimiz, deprem bölgesindeki fabrikaları tek tek ziyaretlerini sürdürüyorlar.

Üyeleremizi ziyaretlerimizde çok net gözlemlediğimiz, sosyal sorunların yanında psikolojik sorunlarla da karşı karşıya oldukları gerçeğiydi..
17 Ağustos depremindeki onca olumsuzluklardan daha katmerli sorunların en acımasızı ise, sıfırın altındaki soğuğun dayanılmazlığıydı. Dondurucu hava koşullarına karşı da mücadele etmek zorundaydı arkadaşlarımız.
Depremzede arkadaşlarımız tüm olumsuzlukların yanında, gelecek korkularını da hep içlerinde yaşıyorlardı. Gelecekten endişeli, ne olacaklarından kuşkulu, yarınlarına güveni olmayan bir ruh halindeydiler.
Kapanan fabrikaların ya da duran işletmelerin yarattığı güven bunalımı içerisinde çaresiz il dışı yerleşim alanlarına göçediyorlar. Gidecekleri yerin yaşam koşullanı bilmeden, neyle karşılaşacaklarını bilmeden gidiyorlar..
Çalışan arkadaşlarımız, eş ve çocuklarını gönderiyorlar bölge dışına. Ancak ayrılığın ezikliğine ne kadar dayanacaklarını da bilemiyorlar..

Ziyaretlerimizi eğitimle, bilgilendirme sohbetleri ile taçlandırıyoruz.

Üyelerimizin psikolojik sorunları olduğu gerçeğinden hareketle ziyaretlerimizi tamamlayacak eğitim etkinlikleri de düzenledik. İlk olarak Kocaeli bölgemizde Beksa ve Trakya Sanayi çalışanlarımizla birlikte olduk. Eğitim Daire başkanımız Esmender Turna programın amacını belirttikten sonra, psikolog doktorlarımız çalışmalarına başladılar. Dr. Tamer Aker, deprem psikolojisini ve etkilerini kısaca açıkladıktan sonra depreme alışmak ve alınacak önlemler konularında karşılıklı diyologlarla süren çalışmalar, dağıtılan formlarla desteklendi ve çalışmanın süreceği vurgulandı.

Dr. Aker, korkuyu yenmeye çalışmamak gerektiğini, korkunun doğal bir duygu olduğunu belirterek, korkumuz sayesinde alınması gereken önlemleri almaya yöneldiğimizi söyledi. Ancak, aşırı derecede korkuyla mücadele etmemiz gerektiğini vurguladı.

Doktorlarımızın bir çözüm önerisi de ilgiyle karşılandı: “Depremi yaşadığınız eve girmekten korkuyorsanız, bu korkunuzu yavaş yavaş alıştırmalarla yenebilirsiniz. İlk gün, korktuğunuz yere 1 dakikalığına girin. İkinci gün 5 dakika kalın ve gittikçe içerde kaldığınız süreyi arttırın. Sorunlar karşısında ne yapabileceğinizi düşünün ve yaşamınızı sürdürün..”

 

Genel Sekreterimiz Muzaffer Şahin ve Eğitim Daire Başkanımız Esmender Turna, Asilçelik ve Çolakoğlu işyerlerinden depremde yitirdiğimiz üyelerimizin ailelerini ziyaret ettiler. Şube yöneticilerinin ve işyeri temsilcilerinin de bulunduğu ziyarette, ölen üyelerimizin çocuklarına yardımda bulunularak, 1 yıllık eğitimleri boyunca sendikamızın bu yardımları her ay sürdürüleceği belirtildi.

 

Sendikamız Kocaeli Şb.mize bağlı Erciyes Boru işyerimizden Düzce depreminde yaralanan arkadaşlarımız, İrfan Demirtaş ve Yavuz Başkurt’a geçmiş olsun diyoruz.

Depremde yakınlarını yitiren, Arif Yılmaz, Cengiz Erdem, Davut Baş, Fatih Yıldırım, Hidayet Günal, Hüseyin Işıldak, İlyas Kahraman, Kemal Günal, Lütfü Güven, Mahmut Keser, Necdet Düzgün, Nezih Akar, Sedat Memiş, Yavuz Başkurt ve Zekeriya Ardahan’a başsağlığı diler, ölmüşlerine Allah’tan rahmet dileriz..