Ana Sayfaya Dönüş

BASIN AÇIKLAMALARI

buay1.gif (4855 bytes)

 

23.6.1999              

SOSYAL DEVLETİN TASFİYESİ VE MEZARDA EMEKLİLİĞE GEÇİT YOK

"Sosyal Güvenlik Reformu" tartışmaları gündemden inmiyor.

Ancak ne yazık ki tartışılan "Sosyal Devlet" çerçevesinde sosyal güvenliğin sağlanması değil; iktidarların yıllardır batırmak için her türlü çabayı gösterdikleri sosyal güvenlik kurumlarının tasfiye sürecine sokulmasıdır.

"Reform" adı altında dünden bu güne tartışılan, sadece emeklilik yaşının yükseltilmesi, sosyal güvenliğin özel sigorta şirketlerine devredilmesi ve kurum hizmetlerinin küçültülmesidir.

Bu süreçte işçiler ve sendikalar tarafından dile getirilen bütünsel önerilere ise kulak tıkanmaktadır.

Son olarak Uluslararası Para Fonu (IMF)'nin üç kuruş borç vermek için şart koştuğundan bahisle, oldu bitti yaratılmak isteniyor.

Reform adı altında dayatılan mezarda emekliliğe razı olmayacağız. Sosyal güvenliğin "daha çok kâr" hırsına teslim edilmesini kabul etmeyeceğiz. Sosyal devletin ve SSK mallarının tasfiyesine seyirci kalmayacağız.

Oysa bir sosyal güvenlik reformuna gerçekten ihtiyaç vardır. Ama bu reform;

  • İktidarların sosyal güvenlik kurumlarının olanaklarını siyasal yatırım aracı olarak kullanmaktan vazgeçmesi, devletin kurum yönetimlerini gerçek hak sahiplerine bırakıp çağdaş ülkelerde olduğu gibi yönlendirmekle yetinmesi ve katkı sağlaması,
  • Kayıtdışı ekonominin derhal kayıt içine alınması,
  • Kurum alacaklarının tahsilinin sağlanması, denetimlerin etkinleştirilmesi,
  • Kurum hizmetlerinin ihtiyaca yanıt verebilecek düzeye getirilmesi için teçhizat ve personel olarak gerekli donanımın sağlanması,
  • İş güvencesi, genel sağlık sigortası ve işsizlik sigortasının kurumlaşması
    şeklinde gerçekleştirilmelidir.

Aksi takdirde bugüne kadar olduğu gibi sadece ekonomik ve sosyal refah düzeyinin daha da düşürülmesi sağlanmış olur ki, ülkemizin, halkımızın ve emekçilerin buna seyirci kalması düşünülemez.

Elbette hükümete karşı ön yargılı değiliz. İktidarın gerçeklere ve ihtiyaçlara sırtını döneceğine ilişkin kesin veriler henüz yoktur. Ancak İMF yetkililerinin beyanlarıyla medyada tekrar yaratılmaya çalışılan "sanal gerçeklik ortamı" kuşkularımızı arttırmaktadır.

Birleşik Metal İş Sendikası olarak, iktidarın İMF ve gözünü kar hırsı bürümüş bazı çevrelerin baskılarına boyun eğmeyip, ülke gerçekleri temelinde yaklaşımlar ve politikalar geliştireceğini ummak istiyoruz. Ülkede insan onuruna yarışır bir yaşam düzeyinin geliştirilmesi için zorunlu politikaların derhal uygulamaya sokulacağını ummak istiyoruz.

Bununla birlikte emekçilerin alınteriyle oluşturulan ve yıllardır talan edilen birikimlerimizin tamamıyla tasfiyesi ve sosyal devlet uygulamalarının ortadan kaldırılması, bozulan toplumsal dengeleri içinden çıkılamaz hale getirecektir.

Bu büyük tehlike göze alınmamalıdır. Almayacağız, aldırmayacağız.

İktidarı ülke gerçeklerini göz önünde tutmaya, kamuoyunu duyarlı davranmaya, emekçileri de yaşama, maddi ve manevi gelişme haklarına, sosyal güvenliklerine ve ülkenin geleceğine sahip çıkmaya çağırıyoruz.

Bu noktada en önemli görev konfederasyonlara düşmektedir. Ülkedeki tüm emekçi konfederasyonları derhal toplanarak, sorunun çözümüne yönelik aktif mücadele için harekete geçmelidir.

Birleşik Metal İş Sendikası ve üyeleri üzerine düşen her türlü görevi yapmaya hazırdır.


birmet@ibm.net