23.6.1999
SOSYAL DEVLETİN TASFİYESİ VE MEZARDA
EMEKLİLİĞE GEÇİT YOK
"Sosyal Güvenlik Reformu" tartışmaları gündemden
inmiyor.
Ancak ne yazık ki tartışılan "Sosyal
Devlet" çerçevesinde sosyal güvenliğin sağlanması değil;
iktidarların yıllardır batırmak için her türlü çabayı gösterdikleri sosyal
güvenlik kurumlarının tasfiye sürecine sokulmasıdır.
"Reform" adı altında dünden bu güne
tartışılan, sadece emeklilik yaşının yükseltilmesi, sosyal güvenliğin özel
sigorta şirketlerine devredilmesi ve kurum hizmetlerinin
küçültülmesidir.
Bu süreçte işçiler ve sendikalar tarafından dile getirilen
bütünsel önerilere ise kulak tıkanmaktadır.
Son olarak Uluslararası Para Fonu (IMF)'nin üç kuruş borç vermek
için şart koştuğundan bahisle, oldu bitti yaratılmak isteniyor.
Reform adı altında dayatılan mezarda emekliliğe razı
olmayacağız. Sosyal güvenliğin "daha çok kâr"
hırsına teslim edilmesini kabul etmeyeceğiz. Sosyal devletin ve SSK mallarının
tasfiyesine seyirci kalmayacağız.
Oysa bir sosyal güv enlik reformuna
gerçekten ihtiyaç vardır. Ama bu reform;
- İktidarların sosyal güvenlik kurumlarının olanaklarını siyasal yatırım aracı
olarak kullanmaktan vazgeçmesi, devletin kurum yönetimlerini gerçek hak sahiplerine
bırakıp çağdaş ülkelerde olduğu gibi yönlendirmekle yetinmesi ve katkı
sağlaması,
- Kayıtdışı ekonominin derhal kayıt içine alınması,
- Kurum alacaklarının tahsilinin sağlanması, denetimlerin etkinleştirilmesi,
- Kurum hizmetlerinin ihtiyaca yanıt verebilecek düzeye getirilmesi için teçhizat ve
personel olarak gerekli donanımın sağlanması,
- İş güvencesi, genel sağlık sigortası ve işsizlik sigortasının kurumlaşması
şeklinde gerçekleştirilmelidir.
Aksi takdirde bugüne kadar olduğu gibi sadece ekonomik ve sosyal
refah düzeyinin daha da düşürülmesi sağlanmış olur ki, ülkemizin, halkımızın
ve emekçilerin buna seyirci kalması düşünülemez.
Elbette hükümete karşı ön yargılı değiliz. İktidarın
gerçeklere ve ihtiyaçlara sırtını döneceğine ilişkin kesin veriler henüz yoktur.
Ancak İMF yetkililerinin beyanlarıyla medyada tekrar yaratılmaya çalışılan
"sanal gerçeklik ortamı" kuşkularımızı arttırmaktadır.
Birleşik Metal İş Sendikası olarak, iktidarın İMF ve gözünü
kar hırsı bürümüş bazı çevrelerin baskılarına boyun eğmeyip, ülke gerçekleri
temelinde yaklaşımlar ve politikalar geliştireceğini ummak istiyoruz. Ülkede insan
onuruna yarışır bir yaşam düzeyinin geliştirilmesi için zorunlu politikaların
derhal uygulamaya sokulacağını ummak istiyoruz.
Bununla birlikte emekçilerin alınteriyle oluşturulan ve yıllardır
talan edilen birikimlerimizin tamamıyla tasfiyesi ve sosyal devlet uygulamalarının
ortadan kaldırılması, bozulan toplumsal dengeleri içinden çıkılamaz hale
getirecektir.
Bu büyük tehlike göze alınmamalıdır. Almayacağız,
aldırmayacağız.
İktidarı ülke gerçeklerini göz önünde tutmaya, kamuoyunu
duyarlı davranmaya, emekçileri de yaşama, maddi ve manevi gelişme haklarına, sosyal
güvenliklerine ve ülkenin geleceğine sahip çıkmaya çağırıyoruz.
Bu noktada en önemli görev konfederasyonlara düşmektedir. Ülkedeki
tüm emekçi konfederasyonları derhal toplanarak, sorunun çözümüne
yönelik aktif mücadele için harekete geçmelidir.
Birleşik Metal İş Sendikası ve üyeleri üzerine düşen her
türlü görevi yapmaya hazırdır.
birmet@ibm.net |