MAI KARŞITI ÇALIŞMA GRUBU - BÜLTENLER |
ORTAK DEKLARASYON 18-21 Mart 1999 tarihleri arasında İsviçre’nin CENEVRE kentinde yapılan25.08.1999
Dünyadaki Hükümetler Kasım-1999’da WTO (Dünya Ticaret Örgütü) 3. Bakanlar Konseyi toplantısında bir araya gelecekler. Aşağıda imzası bulunan bizler Uluslar arası Sivil Toplum olarak, WTO güçlerinin yeni ve kapsamlı bir Liberalizasyon Raundu üzerinden genişletilmesi yönündeki tüm çabalara karşıyız. Bunun yerine, Hükümetler mevcut WTO anlaşmalarını gözden geçirmeli, WTO rejiminin bizzat kendisinden ve sistemden kaynaklanan ve dünya toplumlarının zararına olan açıkları gidermeli ve düzeltmelidir.1 – 2 – Uruguay Raundunu oluşturan anlaşmaları ve WTO’nun kurulması sırasında tüm dünya ulusları ve halkları için daha iyi bir yaşam, refah ve küresel zenginlik vaad edildiği halde, gerçekte aradan geçen 5 yıllık süreçte WTO, zenginliğin sadece birkaç yüz zenginin elinde toplanmasına neden olmuş ve Küresel yoksulluğu arttırarak, sürdürülemez üretim ve tüketim modellerini uygulamaya koyarak bu kötü gelişmeye büyük katıda bulunmuştur. 3 – Uruguay Raundu anlaşmaları temelde Ulusötesi Şirketlerin yararına olarak dünya piyasalarını (Emek, Doğal Kaynak, Finans ve mal gibi) sonuna kadar açmayı hedefleyen çalışmalar yapmış, bedeli de ulusal ekonomilere, emekçilere, çiftçilere, tüm toplum kesimlerine ve doğaya ödettirilmiştir. Buna ilaveten WTO, sistemi, işleyişi, kural ve prosedürleri ile anti-demokratik, gizli kapaklı işlerin yapıldığı, saygınlığı olmayan ve dünya uluslarının mutlu azınlığı yararına çalışan bir örgüttür. 4 – Tüm bu olumsuzluklar, küresel ekonomik istikrarsızlığın arttığı, ulusal ekonomilerin çöktüğü, ulusların kendi içinde ve birbirleri arasındaki eşitsizliğin, çevresel tahribatların küreselleşme sürecinin şiddetlenmesinin doğal bir sonucu olarak arttığı bir ortamda yaşanmaktadır. 5 – WTO sisteminden yarar sağlayan Şirketlerle, WTO sistemine egemen olan hükümetler bu sorunları kabul edip cevap vermek yerine, WTO’da yeni Liberalizasyon maddelerinin kabul ettirilmesi yönünde çaba harcamaktadırlar. Bu girişim, küreselleşme ve WTO’dan kaynaklanan krizin şiddetlenmesine yol açacaktır. 6 – Bizler, WTO kuralları çerçevesinde özellikle yeni başlıklar altındaki yatırım, rekabet politikaları, devlet alım-satımları ve her türlü liberalizasyon müzakere-lerine karşı çıkıyor ve bu tip girişimlerin tümünü reddeden kampanyalar düzenleyeceğimize söz veriyoruz. Bizler özellikle de Patent ve Telif haklarını düzenleyen TRIPs anlaşmasını redediyoruz. 7 – WTO’nun gücünü arttırmaya ve kapsamını genişletmeye dönük tüm yeni müzakerelerin durdurulması (Moratoryum) çağrısını yapıyoruz. 8 – Bu moratoryum, mevcut anlaşmalar yeniden ve derinlemesine, kapsamlı bir şekilde incelenene ve bu anlaşmaların değişmesi için gerekli tüm adımlar atılana kadar devam etmelidir. Bu yeniden incelemeler WTO’nun demokrasi, kalkınma, çevre, insan ve işçi hakları, kadın ve çocuk hakları, beslenme, eğitim ve sağlık üzerindeki etkilerine cevap verebilecek ve Sivil Toplumun tam katılımı ile gerçekleştirilecek bir şekilde yapılmalıdır. 9 – OECD bünyesindeki MAİ müzakerelerinin başarıya ulaşamaması, küresel ekonominin kuralsızlaştırılmasına Ulusötesi Şirketlerin hakimiyetinin artmasına, kaynak kullanımının şiddetlendirilmesine ve çevresel yıkımlara karşı geniş bir toplumsal muhalefetin olduğunu göstermektedir. 10- Sistemin gözden geçirilmesi toplumlara bu gidişi değiştirme ve alternatif insani, sürdürülebilir enternasyonal bir ticaret ve yatırım sistemi geliştirme fırsatı verecektir. ULUSLARARASI MAİ KARŞITI KOALİSYON
İLETİŞİM:
e-mail: sykimdaksi@superonline.com |
Bu sayfalar Birleşik Metal-İş Sendikası tarafından hazırlanmıştır.