BİRLEŞİK METAL-İŞ GAZETESİ  SAYI 123  (İnsan Hakları Haftası)

"HERKESİN ÖZGÜR, EŞİT VE KARDEŞÇE BİR DÜNYADA YAŞAMA HAKKI VARDIR."

EVRENSEL BİLDİRGEYİ 50 YIL ÖNCE KABUL ETMİŞ GEZEGENİMİZDE
İNSAN HAKLARIN HALİNE BİR BAKIN:

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'ni ihlal etmeyen ülke yok dünya üzerinde.

  • Dünyada 1.5 milyar kişi sağlık hizmetinden yoksun yaşıyor.

  • Çoğu Afrika'da yaklaşık 2 milyar kişi sağlıksız besleniyor.

  • Toplam mülteci sayısı 30 milyonu aşmış.

  • Yılda en az 140 bin kişi gözaltında kaybediliyor.

  • Bilinen işsiz sayısı 1 milyar, ya kayıtlara geçmemiş olanlar?

  • 1 milyarı aşkın insan okuma-yazma dahi bilmiyor.

  • Etnik savaşlarda yılda 3 milyona yakın çocuk yaşamını yitiriyor.

  • Dünya nüfusunun beşte ikisi demokratik hak ve özgürlüklerden uzak baskı altında yaşıyor...

  • 2 saniyelik zaman süresinde silahlanmaya ayrılan para 63 bin 332 dolar...

  • Her yıl yaklaşık 26 bin insan kara mayınları nedeniyle yaşamını yitiriyor.

 

PEKİYİ YA BİZDE DURUM NE?

Türkiye, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'ni, kabul edilişinin ertesi yılı imzalamıştı. Fakat insan hak ve özgürlükleri konusunda hala yerimizde sayıyoruz. Nasıl mı?

  • Yaşama hakkı ihlal ediliyor. İnsan Hakları Derneği verilerine göre, faili meçhul cinayetlerde 131 kişi yaşamını yitirmiş.

  • Sadece 1998 yılında 31 bin 664 kişi gözaltına alınmış, 126 dernek, sendika ve gazete binası basılmış, bunlardan 116'sı kapatılmış.

  • Yeni liberal politikalar adı altında insan sağlığı, pazarın acımasız rekabet koşullarına terk ediliyor.

  • İnsanın en temel haklarından olan düşündüğünü söyleme hakkı ayaklar altında. Onlarca aydın, yazar-çizer düşüncelerini dile getirdikleri ya da yazdıkları için tutuklu...

  • Eğitim hakkımız elimizden alınıyor. Bölgesel eşitsizlikler, sınıfsal eşitsizliklerle ancak mutlu bir azınlığın çocuklarına gerçek eğitim hakkı sağlanıyor.

  • Üniversitelerde bilimsel eğitimden söz etmek olanak dışı

  • En az 10 milyon kişi bir işte çalışmak istediği iş bulamıyor.

  • 25 milyona yaklaşan ekonomik olarak aktif nüfusun sadece 8 milyona yakını sosyal güvenlik hakkına sahip.

  • İşverenlerin tek taraflı kararlarıyla her gün onlarca çalışan işinden oluyor.

Ve daha neler neler...

 

SİLAHLANMAYA BİR GÜN PARA AKTARILMASA NE OLUR?

  • Dünyada yılda 900 milyar doların, dakikada ise 1.7 milyar doların silahlanmaya ayrıldığını biliyor muydunuz?

  • Peki ya bilim adamlarının en az yüzde 50'sinin savunma ve silahlanma sanayiinde çalıştığını?

Silahlanmaya bu kadar para ayrılmasa acaba neler yapılır?

  • 3 saatlik askeri harcama tutarıyla 3.5 milyon kadar çocuğun yaşamını kurtaracak aşı yapılır.

  • Bir bombardıman uçağı imal etmesek 16 tam teşekküllü hastane yapabiliriz.

  • 1 uçak gemisi için harcanan parayla 400 bin insanın 1 yıl için karnını doyuracak yiyecek sağlanır.

  • Afrikadaki askeri harcamalar sadece ve sadece yüzde 1.5 azaltılsa kıtadaki açlık yok edilir.

 

EVRENSEL BİLDİRGE' NİN 5O. YILINDA BİR SALDIRI DAHA

10 Aralık Günü'nü büyük temennilerle kutluyordu kimileri. Kimileri ise körfeze atılacak füzelerin dökümünü yapıyor, saldırı planlarını kotarıyordu insanlığı utandırırcasına... Adını "Çöl Tilkisi" koydular. Adı üstünde tilki gibi sinsi ve hesaplı bir plandı bu da.
18 Aralık gününün sona ermesine yakın, Irak halkı uykuya hazırlanırken üzerinde ölüm füzeleri dolaştı yine. Bir saldırı daha başlıyordu Uykusu bölünmüş çocuklar anlamadıkları bir savaşın orta yerine düşüyorlardı bir kez daha.

Neydi sebep?
Çocuklar nedenleri pek anlayamadı. Hatta ürkek bakışlarla sokaklarda dolaşırken, kimilerinin üzerinde "Made in USA" yazan tişörtler bile vardı.

Neydi hedefler?
Birleşmiş Milletler 'in kitle imha silahlarını denetleyen görevlilerine güçlük çıkartan Saddam yönetimini cezalandırmak. Irak'ın askeri alt yapısını zayıflatmak.
Saddam 'a destek veren güçlere gözdağı vermek. Irak içinde ve dışında Saddam'a karşı olan güçleri harekete geçirmek.
ABD'nin Ortadoğu'daki egemenlik planının bir halkasını daha gerçekleştirmek Ve ABD Başkanı Clinton'un özel yaşamı nedeniyle yerle bir olan itibarını geri almaya çalışmak.
Nedenler çoktu..

Peki ya göz ardı edilenler???
Saddam bir diktatör, onlarca insanın yaşamına kastetmiş bir zorba. Ama Saddam bu saldırıdan itibarını pekiştirerek çıktı. Saddam halkını kandırmaya devam ediyor ve başarıyor. ABD ve diğer emperyalist ülkeler de öyle. Halkları ve dünyayı kandırmaya devam ediyorlar.
Irak'a saldırı onlarca hesabın üzerine oturmuştu. Kullanma süresinin bitmesine az kalmış füzelerin harcanması gerekiyordu. Harcanmalıydı ki, yenileri üretilsin, savaş sanayiini yönlendiren tekellerin kasaları dolsun. Saldırıyla hedeflere ulaşıldı mı?

İşte "Çöl Tilkisi"'nin Blançosu:
Dört gecede toplam 335 füze atıldı.
Irak resmi kaynakları 62'si asker olmak üzere 130 insanın yaşamını yitirdiğini açıkladı. 1000'den fazla sivil de yaralı.
Sayı bu kadar mıydı bilinmez; olanın Irak halkına olduğu kesin. ABD tam 7 yıldır hep Irak halkını vuruyor zaten.
Havadan, denizden saldıramasa bile ambargoyla vuruyor. Ambargonun neden olduğu yetersiz beslenme ve sağlık sorunlarından her ay 5-6 bin çocuk ölüyor.
1990'da ambargonun uygulanmaya başlamasından bu güne aynı nedenlerle ölen Irak'lı çocuk sayısı 560 bin civarında.

Bundan daha iyi kitle imhası yapılabilir mi?

Halklara ölüm saçanlar kimyasal silahların insanlığa zarar verdiğini öne sürerek savaş çıkarıyorlar.
Saldırı şimdilik bitmiş gözüküyor. Çöle yeni tilkiler gidene kadar ortalık sakin. Üstelik gazete sayfalarında körfezde dolaşmaya devam eden uçak gemisinin, yılbaşıiçin askerlere temizletilmesinin resimlerini bile gördük.. Öyle ya yeni yıla giriyoruz. Herkes gece yarısı barış, dostluk ve kardeşlik yüklü mesajları tekrarlayacak.

Peki ya Irak halkı?

Sayı 123


birmet@ibm.net

anasayfaya dönüş

  Gazetemiz     Kitaplar    Eğitim Notları    Broşürler    Afişler    Basın Açıklamaları

İlksöz     Tarihçe    Güncel     2000'lere doğru    Etkinlikler    Yayınlar     İdari Yapı     Üst Kuruluşlar

Son güncelleme tarihi 26 Ocak 1999
Birleşik Metal-İş Sendikası tarafından hazırlanmıştır
birmet@ibm.net