Metal yapımı ve işlenmesi,
çelik sanayii, madeni eşya ve makina yapımı, elektrikli her türlü aracın yapımı
ve montajı, otomotiv san
ayiiyle ilgili her türlü işin yapıldığı 13 Numaralı metal işkolunda
çalışan sayısı resmi verilerle 510 bindir.
1997 yılı Ocak ayı itibariyle, bu işçilerin 66 bin 90’ı
BİRLEŞİK METAL-İŞ SENDİKASI üyesidir.
BİRLEŞİK METAL-İŞ SENDİKASI, toplu iş sözleşmesi
yapabilmek için gerekli olan yüzde
10 işkolu barajını aşmış bir sendikadır.
Bağımsız ve demokratik bir örgüt olan BİRLEŞİK METAL-İŞ’in
kapısı metal işkolundaki bütün işçilere açıktır.
Her toplumsal yapı kendisi için
gerekli olan kurumları oluşturur. Bu oluşum çoğunlukla uzun zaman dilimi içinde
yavaş yavaş gerçe
kleşir.
Sendikalar da işçi sınıfının ortaya çıkmasından sonra ve belli bir bilinç
düzeyine ulaşmasının ardından ortaya çıktılar.
Sendikalar, ortak güçlüklerle ka
rşılaşan, aynı zorluklar altında ezilen işçi ve
emekçilerin kendi koşullarını düzeltme mücadelesinden başka bir şey değildir.
Toplumsal kesimin gereksinimleri doğrultusunda ortaya çıkan
sendikalar toplumun malıdır.
Sendikalar kendisini oluşturan milyonlarca çalışanın beklentil
erinin ifadesidir. Arkasında bunca
insanın bulunduğu bir yapı toplumsal yaşamın vazgeçilmez unsuru haline gelir.
Sendikaların etkinliği bir güç olarak varlığını koruduğu sürece devam edecektir.
Sendikalar yalnızca üyelerine sosyal ve ekonomik açıdan birçok
yarar sağlamakla kalmaz, toplumun diğer kesimlerine de pekçok etkileri vardır.
Bir sendika güçlüyse üyeleri için sağladığı haklarla toplumun
d
iğer kesimlereni de
etkiler. Onların da bu haklardan yararlanmalarına örnek olur.
Örneğin kamu kesimi işçilerinin 1989 Bahar Eylemleriyle elde
ettikleri ücret zammı ve idari haklar diğer çalışanlara da örnek oldu.
Türkiye’de çalışan kesimin ücret düzeyi de yükseldi.
Sendikalar aynı zamanda demokratik mekanizmaları yaşama g
eçirmiş toplumlarda katılımın
ve çok sesliliğin ifadesidir. Siyasi iktidar üzerinde de bir baskı gücüdür.
Sendikalar aynı zamanda sistemi demokratik yapan temel u
nsurlardır.