Hoş geldiniz değerli konuşmacılar ve sevgili konuklar,
Öncelikle, Çok Taraflı Yatırım Anlaşması - MAI - konusunda bizleri
bilgilendirmelerini rica ettiğimiz kıymetli hocalarımız ve konuyu incelemiş
konuşmacı arkadaşlarımıza duyarlılıkları ve emekleri için Yönetim Kurulumuz
adına teşekkürlerimi sunuyorum. Ayrıca bugün bu salonu bizlere tahsis ederek katkıda
bulunan Petrol-İş Sendikasına da şükranlarımızı ifade ediyorum.
Ülkemiz kamuoyu gündeminde bir kaç aydan beri
tartışılmakta olan, OECD kapsamındaki "Çok Taraflı Yatırım Anlaşması"
na ilişkin ilk duyumlarımız, ülkemizin de bu teşkilatın bir üyesi olması
dolayısıyla bizleri fazlası ile etkiledi ve konu ile daha yakından ilgilenmemiz
gerektiğini gösterdi. Sendikaların, birer Sivil Toplum Kuruluşu olarak, halkı
bilgilendirme, sorunların açık ve objektif bir yaklaşımla tartışılmasını
sağlama ve topluma önderlik etme konularındaki rolünü de göz önüne alarak, bu
anlaşmayı kamuoyuna iletmeyi; toplumsal bir görev kabul ettik.
Bir işçi sendikası olmamıza karşın,
sorumluluğumuzun sadece emekçilerle sınırlı kalmaması gerektiğine olan inancımız,
bizleri, toplumun tüm kesimlerini etkileyecek bu olayın irdelenmesi sırasında, katkı
ve katılımının gerekli olduğu noktasına getirdi. Böylece, bugün sizlerin
varlığı ile oluşan doku ve mozaik sağlanmış oldu. İlgi, duyarlılık ve
katılımınızdan ötürü teşekkürlerimi sunuyorum. Bu, toplumsal birlik ve
dayanışmanın, bundan sonra da bizleri birbirimize daha çok yakınlaştıracağına ve
kenetleyeceğine inanıyorum.
Sermayenin "küreselleşme" çabalarının belki de tek yararı,
ezilen ve zarar gören gruplar arasındaki dayanışmayı güçlendirmesi olacaktır.
Uluslararası sivil toplum kuruluşlarının MAI’ye karşı duruş konusunda
kendilerinden beklenen yol da uluslararası dayanışma ve işbirliğinden geçiyor.
Kuşkusuz tüm bu çabalar tek bir amaca yöneliktir. "Kamuoyunu bilgilendirip,
bilinçleri aydınlatmak". İşte bu hedefe ulaştığımız gün "gerçek
güç", yakalanmış olacaktır.
Özellikle son 20 yıldır dünyaya hakim konuma
getirilmek istenen "bireyin öne çıkartılıp, toplumsallık ve kollektivitenin
geri plana itilmesi"ne dayalı bireyci felsefe sonucunda, her geçen gün
sağırlaştırıldık, dilsizleştirildik ve körleştirildik. Amaç, farklı çıkar
gruplarının, birbirlerinin sorununa karşı duyarsızlaştırılmasıydı. Ve bu felsefe
ile çelişecek bir adım atıldı, Çok Taraflı Yatırım Anlaşması MAI getirildi
gündeme. Bu kez, hedef kitle tüm kesimlerdir. Bu grupların dayanışma ve işbirliği
oluşturmasının, karar mekanizmasına aktif bir şekilde katılımının ve
dayanışmasının kaçınılmaz olduğunu da süreç gösterecektir.
Aslında, bizler, bu anlaşmaya karşı ön yargılı
olmak ya da ne olursa olsun muhalefet etmek gibi bir anlayış içerisinde değiliz,
olmamamız da gerekir. Amacımız, öğrenmek, analiz etmek, tüm kesimler açısından
getireceği artı ve eksileri iyi değerlendirmektir. Kuşkusuz sonuçları emekçi
halkın çıkarları açısından da ele alacağız.
İşte bu objektif bakış açısı ile farklı bilim dallarını temsil eden
hocalarımız ve aydınlarımızdan bize konuyu anlatmalarını rica ettik. Yine bu
bakış açısı, siz farklı ilgi alanları olan konuklarımızı davet etmemize vesile
oldu.
Bu amacımıza uygun olarak sizlerden ricamız, oturumu
yöneten sayın hocam, sorularınızı vermeniz için duyuru yaptığında, soru
formlarınız ile aktif katılımda bulunarak konunun derinlemesine analiz edilmesine
yardımcı olmanızdır.
Ayrıca, bugün burada hep birlikte edineceğimiz bilgiler doğrultusunda bir
eylem ve işbirliği planının da temelini atabileceğimizi umuyorum.
Hepimiz için yararlı ve verimli bir toplantı dileklerimle, hepinize saygı
ve sevgilerimi sunuyorum.